Bu pazar aile kahvaltımızı Polonezköy’de yapmaya karar
verdik.Adet olduğu üzere,teknolojik imkanlardan yararlanarak,Polonezköy
kahvaltı mekanları hakkında bilgi almak üzere internete başvurduk.Açık ara ile
Leonardo Restaurant tavsiye ediliyordu.Bir bölgede popüler olmuş mekanlarda pek
sürprizle karşılaşılmaz.Genelde yemekler lezzetli ve fiyatlar pahalıdır.Bu
seferde öyle oldu.Açık büfe kahvaltı,portakal suyu ve kahve için kişi başı 52
TL ödedik.Kahvaltılık malzemeler kaliteli ve lezzetliydi.Buna rağmen 52 TL’ye
değer miydi derseniz bence hiçbir kahvaltı 52 TL etmez.Ancak olağanüstü bir
manzara veya ambiyans eşliğinde,sıra dışı bir menü bu fiyat edebilir.O da zaten
herhalde çok az bulunan bir şey.Gerçi mekanda oturacak yer bulmakta zorlandığımıza göre ben yanılıyor da
olabilirim.
Bu tür
popüler mekanları tercih etmenin ikinci sakıncası ise,burası özellikle sık
gitmediğiniz bir bölge ise,yeni mekanları keşfetme olanağından yoksun
kalmaktır.Nitekim biz Leonardo Restaurant’ı tercih etmekle buranın hemen
karşısındaki Gospoda isimli sevimli aile çay bahçesini es geçmiştik.Polonezköy
yürüyüş parkurundaki turumuzdan sonra
çay içmek için girdiğimiz mekanda bizi olağanüstü Polonya tatlıları ile güleryüzlü
bir hanım işletmeci karşıladı.5 nesildir Polonezköylü olan bir ailenin
temsilcisi olduğunu söyleyen Agnes Modlinska isimli hanımefendinin yaptığı
Piernik ve Rolada Biszkoptacud adlı Polonya tatlılarından yedik.Piernik,bal ve
çeşitli baharatlarla,Rolada ise elma püresinin kek hamuruna benzer ince bir
hamura rulo şeklinde sarılmasıyla hazırlanmıştı.Her iki tatlı da çok hafif ve
lezzetliydi.Burada kahvaltı servisi de yapıldığını öğrendik.Bir dahaki
Polonezköy ziyaretimizde buranın kahvaltısını denemeye karar verdik.Fiyatları
da çok pahalı değildi.2 tatlı,2 çay ve bir şişe suya 25 TL ödedik.
Mekanları anlatırken Polonezköy
Yürüyüş Parkurunu unutmayalım.4800 metrelik, her iki tarafı ağaçlarla
çevrili,ağaç dallarının yolun üstünde birbirine sarılması sonucu oluşan koyu
gölgenin içinden geçilen inanılmaz güzellikte bir “Tünel Yol”.Güzergah biraz
inişli çıkışlı olmasına rağmen yolun güzelliğinin yorgunluğu emdiği parkurda
biz harika zaman geçirdik.Eylül ayının insana ikram ettiği fındık elma ve henüz
tam olgunlaşmamış olmasına rağmen kestane ağaçlarının meyvelerinden de
sebeplendik.Bu yolla ilgili tek eleştirim,yol boyu hiç tuvalet ve su içilecek
yer olmaması.Bu kadar güzel bir doğa harikasında,yürüyüş esnasında yorulan veya
tuvalet ihtiyacı olanların yararlanabileceği ,biraz su içip el yüz yıkayabileceği
,doğal yaşama uyacak ,küçücük bir tesis hiç fena olmazdı bence.Bir hayli uzun
olan parkurda gençler ve yetişkinler bile zorlanırken yaşlı ve çocukların
özellikle tuvalet sorununu nasıl hallettiklerini tahmin edersiniz.
Polonezköy’ü hararetle tavsiye
ediyorum.