22 Eylül 2012 Cumartesi

Polonezköy,Leonardo Restaurant,Gospoda


                Bu pazar aile kahvaltımızı Polonezköy’de yapmaya karar verdik.Adet olduğu üzere,teknolojik imkanlardan yararlanarak,Polonezköy kahvaltı mekanları hakkında bilgi almak üzere internete başvurduk.Açık ara ile Leonardo Restaurant tavsiye ediliyordu.Bir bölgede popüler olmuş mekanlarda pek sürprizle karşılaşılmaz.Genelde yemekler lezzetli ve fiyatlar pahalıdır.Bu seferde öyle oldu.Açık büfe kahvaltı,portakal suyu ve kahve için kişi başı 52 TL ödedik.Kahvaltılık malzemeler kaliteli ve lezzetliydi.Buna rağmen 52 TL’ye değer miydi derseniz bence hiçbir kahvaltı 52 TL etmez.Ancak olağanüstü bir manzara veya ambiyans eşliğinde,sıra dışı bir menü bu fiyat edebilir.O da zaten herhalde çok az bulunan bir şey.Gerçi mekanda oturacak yer bulmakta  zorlandığımıza göre ben yanılıyor da olabilirim.
                Bu tür popüler mekanları tercih etmenin ikinci sakıncası ise,burası özellikle sık gitmediğiniz bir bölge ise,yeni mekanları keşfetme olanağından yoksun kalmaktır.Nitekim biz Leonardo Restaurant’ı tercih etmekle buranın hemen karşısındaki Gospoda isimli sevimli aile çay bahçesini es geçmiştik.Polonezköy yürüyüş parkurundaki  turumuzdan sonra çay içmek için girdiğimiz mekanda bizi olağanüstü Polonya tatlıları ile güleryüzlü bir hanım işletmeci karşıladı.5 nesildir Polonezköylü olan bir ailenin temsilcisi olduğunu söyleyen Agnes Modlinska isimli hanımefendinin yaptığı Piernik ve Rolada Biszkoptacud adlı Polonya tatlılarından yedik.Piernik,bal ve çeşitli baharatlarla,Rolada ise elma püresinin kek hamuruna benzer ince bir hamura rulo şeklinde sarılmasıyla hazırlanmıştı.Her iki tatlı da çok hafif ve lezzetliydi.Burada kahvaltı servisi de yapıldığını öğrendik.Bir dahaki Polonezköy ziyaretimizde buranın kahvaltısını denemeye karar verdik.Fiyatları da çok pahalı değildi.2 tatlı,2 çay ve bir şişe suya 25 TL ödedik.
Mekanları anlatırken Polonezköy Yürüyüş Parkurunu unutmayalım.4800 metrelik, her iki tarafı ağaçlarla çevrili,ağaç dallarının yolun üstünde birbirine sarılması sonucu oluşan koyu gölgenin içinden geçilen inanılmaz güzellikte bir “Tünel Yol”.Güzergah biraz inişli çıkışlı olmasına rağmen yolun güzelliğinin yorgunluğu emdiği parkurda biz harika zaman geçirdik.Eylül ayının insana ikram ettiği fındık elma ve henüz tam olgunlaşmamış olmasına rağmen kestane ağaçlarının meyvelerinden de sebeplendik.Bu yolla ilgili tek eleştirim,yol boyu hiç tuvalet ve su içilecek yer olmaması.Bu kadar güzel bir doğa harikasında,yürüyüş esnasında yorulan veya tuvalet ihtiyacı olanların yararlanabileceği ,biraz su içip el yüz yıkayabileceği ,doğal yaşama uyacak ,küçücük bir tesis hiç fena olmazdı bence.Bir hayli uzun olan parkurda gençler ve yetişkinler bile zorlanırken yaşlı ve çocukların özellikle tuvalet sorununu nasıl hallettiklerini tahmin edersiniz.

Polonezköy’ü hararetle tavsiye ediyorum.