Dolmabahçe Caddesinin geniş
kaldırımları bizim çoğunlukla tercih ettiğimiz yürüyüş güzergahımızdır. Bazen Dolmabahçe Cafe’de soluklanırız.Burasının harika bir konumu var.Boğazın serin
dalgalarının dibinde çayınızı yudumlayabilirsiniz.Mevkisi ve denize sıfır olmasına rağmen çok ucuz bir mekandır.Sanırım devlet tarafından işletildiği için
böyle.Tabi servisi tahmin edersiniz yine aynı sebepten ötürü çok yavaş.
Bu akşam yürüyüşümüzü Karaköy’e
kadar uzattık.2 yıldır gitmediğim ama aslında çok sevdiğim bir lokantaya eşimi
götürdüm; Karaköyüm Restaurant.Tramvay yolu üzerinde Bankalar Han’ının en üst
katındaki,tarihi yarımada manzaralı mekanı iki sevimli ve işbilir hanımefendi
işletiyor.Biz gittiğimizde lokantada bir nişan töreni vardı.Yine de bizi bir
köşede ağırladılar.Başlangıç olarak şefin seçimi 4 çeşit mezeden oluşan meze
tabağı,peynir-kavun ve Akdeniz Salatası,ana yemek olarak ise eşim Levrek Pane
,ben de Levrek Bohçası ısmarladık.Tabi birer duble de rakı.Mezeler,çerkes
tavuğu,haydari,pancar turşusu,deniz börülcesiydi.Gerçekten hepsi çok
lezzetliydi.Levrek paneyi eşim çok beğendi.Ben de ucundan tattım ve
beğendim.Üstelik bitiremeyeceğimiz kadar büyük bir porsiyondu.Fazlasını
apartmandaki kedimiz için paketlettik.Bu arada apartmanın önünde bazen de
içinde beslediğimiz bir kedimiz var.Adı “Sürtük”.Yanlış anlaşılmasın,insanın
bacaklarına sürtünmeye bayılıyor.O yüzden ismi öyle.Neyse levreğe dönelim.Benim
Levrek Bohçası yufka benzeri bir hamur işine sarılı geldi.Üzerinde kaşar
eritilmişti.Lezzet gerçekten üst düzeydeydi.Ama ben de yemeğimi
bitiremedim,çünkü bu da büyük porsiyondu.Keşke garsonumuz bizi porsiyonların
büyüklüğü konusunda uyarsaydı demekten kendimizi alamadık.Sadece bir ana yemek
bize yetecekti.İşte “Mükemmellik ayrıntıda gizlidir” lafı böyle durumlar için
geçerli.Mekan çok güzel,lezzetler harika,servis iyi,manzaranın dünyada eşi yok
ama bu küçük ayrıntı eleştiri noktamız oldu.Fazla büyüttüğümü düşünmeyin çünkü
büyük porsiyon yemek veren bir çok lokantada yiyemeyeceğim kadar sipariş
verdiğimi gören garsonların uyarılarıyla karşılaştım ve çok memnun oldum.Servis
konusunda bir yazı yazmam gerekecek sanırım.
Yemeğin üzerine Antakya usulü
hazırlanmış kabak tatlısı yedik.Tatlının üzerine Antalya usulü tahin
koydurduk.Yanında çayla pek güzel oldu.Toplam 110 TL hesap ödedik.Lezzet,mekan
ve servisi göz önüne alarak fiyat-beklenti oranı bence dengeliydi.
Eşim Karaköyüm Restaurant’a
bayıldı.Hatta en favori lokantası Ayazpaşa Rus Lokantası idi.Şimdi Karaköyüm
Restaurant oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder