2 yıl
kadar önce açılma aşamasında gittiğim bir mekan olan Me Gusta Pera’yı ziyaret
etmek beni heyecanlandırdı. Çünkü bir tarihi lokantanın yavrusu burası. Lale
İşkembecisinin sahibi Vedat beyin kızı işletiyor. Bakalım 2 yıllık kendi
yolculuğunu nasıl sürdürüyor dedik ve eşimle mekâna geldik.
İlk
izlenimimiz mekânda bir canlılık eksikliği oldu. Yan taraftaki Fıccın tıklım
tıklım doluyken burada bir kişi bile yoktu. Neyse deyip masamıza oturduk.
Müziğin sesi epey yüksek olunca kısmalarını rica ettik, biraz kıstılar ama hala
yüksek olunca tekrar ikaz ettik sonunda rahat edebileceğimiz düzeye indi.
Çalışanlar genç olunca sanırım kendilerine göre sesi açmışlardı.
Mönü
zenginliği fena değildi. Zeytinyağlılar, mezeler, salatalar, ızgaralar olmak
üzere epey çeşit vardı. Eşim hamsi tava istedi, ben ise sosyete mantısında
karar kıldım. Bir de salata söyledik. Sosyete mantısını pek beğenmedim ama
yenmeyecek kadar kötü değildi. Süzme yoğurt kullanılsaydı daha iyi olurdu. Hamsi
tavadan bir çatal aldım, o da ancak sınıf geçer düzeydeydi. Burada akılda
kalıcı olağanüstü bir lezzete rastlamadık. Salata taze idi. Yemekten sonra
dondurmalı irmik helvası istedik, fena değildi. Tüm bu yemekler için 50 TL
ödedik. Fiyat uygun olunca fiyat-beklenti oranına dengeli demek adil olur.
Gerçek manada iki eleştirim olacak. Birincisi servis: salondaki tek müşteri biz
olmamıza rağmen her isteğimiz için “bakar mısınız” nidasını seslendirmek
zorunda kaldık. İkinci eleştirim ise hesaba eklenen 4 TL kuver ücreti. Bunu
alan, hesaba yazan tüm lokantalarla birlikte Me Gusta Pera’yı da ayıplıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder